BÖCEKLERİN KÖKENİ

kingfisher-05

Kuşların kökeninden söz ederken, evrimci biyologların bu konuda ortaya attıkları bir teori “cursorial teori”dir. Cursorial teori, sürüngenlerin nasıl olup da “kanatlandıkları” sorusu karşısında, “ön ayakları ile sinek avlamaya çalışan sürüngenler”den söz etmektedir. Bu spekülatif teoriye göre, söz konusu sürüngenler sinek avlamaya çalışırken ön ayaklarını zamanla kanatlara dönüştürmüşlerdir.

Bu teorinin hiçbir bilimsel bulguya dayanmamaktadır. Ancak bu teoriyle ilgili olan önemli bir nokta daha vardır: Zaten uçmakta olan sinekler. Acaba sinekler nasıl olmuş da kanatlanmışlardır? Ve genel olarak, sinekler sınıflamasını da içine alan böceklerin kökeni nedir?

Böcekler, canlı sınıflamasında, artropodlar (eklem bacaklılar) filumunun içinde yer alan Insecta alt-filumunu oluştururlar. En eski böcek fosilleri, Devonian devrine aittir. Daha sonraki Pennsylavanian devrinde ise çok sayıda farklı böcek türü bir anda ortaya çıkar. Örneğin hamamböcekleri aniden ve bugünkü yapılarıyla belirir. Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nden Betty Faber, “350 milyon yıl öncesine ait hamamböceği fosillerinin bugünkülerle aynı olduğunu” bildirmektedir. (M. Kusinitz, Science World, 4 Şubat 1983, s. 19)

Örümcek, kene ve kırkayak gibi canlılar gerçekte böcek değildir, ama çoğunlukla böcek olarak anılır. American Association for the Advancement of Science’ın 1983’teki yıllık toplantısında, bu canlılarla ilgili çok önemli fosil bulguları sunulmuştur. Örümcek, kene ve kırkayaklara ait olan 380 milyon yıllık bu fosillerin ilginç özelliği ise, yaşayan örneklerinden farksız oluşudur. Bulguları inceleyen bilim adamlarından biri, fosiller hakkında “sanki dün ölmüş gibiler” yorumunu yapmıştır. (New York Times Press Service, San Diego Union, 29 Mayıs 1983; W. A. Shear, Science, vol. 224, 1984, s. 494)

Uçan böcekler, yani sinekler de fosil kayıtlarında bir anda ve kendilerine özgü yapılarıyla ortaya çıkar. Örneğin Pennsylvanian devrine ait çok sayıda yusufçuk fosili bulunmuştur. Ve bu yusufçuklar günümüzdekilerle tamamen aynı yapıya sahiptir. www.evrimicokertensiteler.com

Burada ilginç olan bir nokta, yusufçuklar gibi sineklerin, kanatsız böcek türleriyle bir anda ortaya çıkmalarıdır. Bu da, kanatsız böceklerin zamanla kanatlanarak sineklere evrimleştikleri yönündeki varsayımı geçersiz kılar. R. Wootton ve C. Ellington, Biomechanics in Evolution adlı kitapta yer alan bir makalelerinde bu konuda şöyle yazarlar:

Böcekler, Orta ve Üst Carboniferous devirlerinde ilk kez ortaya çıktıklarında birbirlerinden çok farklıdır ve büyük bir bölümü de kanatlıdır. Bir kaç tane kanatsız ve daha ilkel böcek vardır, ama hiçbir ara form bilinmemektedir. (R. J. Wootton, C. P. Ellington, “Biomechanics and the Origin of Insect Flight”, Biomechanics in Evolution, ed. J. M. V. Rayner ve R. J. Wootton, Cambridge, Cambridge University Press, 1991, s. 99)

Fosil kayıtlarında bir anda ortaya çıkan sineklerin önemli bir özellikleri de olağanüstü uçuş teknikleridir. İnsan saniyede 10 kere bile kolunu açıp kapayamazken, ortalama bir sinek, saniyede 500 kez kanat çırpma yeteneğine sahiptir. Üstelik her iki kanadını eşzamanlı olarak çırpar. Eğer kanatların titreşimi arasında en ufak bir uyumsuzluk olsa sinek dengesini yitirecektir, ama hiçbir zaman böyle bir uyumsuzluk olmaz.

R. Wootton, “Sinek Kanatlarının Mekanik Tasarımı” başlıklı bir makalede şöyle yazar:

Sinek kanatlarının işleyişini öğrendikçe, sahip oldukları tasarımın ne denli hassas ve kusursuz olduğunu daha iyi anlıyoruz… Son derece elastik özelliklere sahip parçalar, havanın en iyi biçimde kullanılabilmesi için, gerekli kuvvetler karşısında gerekli esnekliği gösterecek biçimde hassasiyetle biraraya getirilmişlerdir. Sinek kanatlarıyla boy ölçüşebilecek teknolojik bir yapı yok gibidir. (J. Robin Wootton, “The Mechanical Design of Insect Wings”, Scientific American, cilt 263, Kasım 1990, s. 120)

Bu denli kusursuz tasarıma sahip canlıların, yeryüzünde bir anda ortaya çıkmalarının elbette evrimle açıklanması imkansızdır. Bu nedenle Paul Pierre Grassé “böceklerin kökeni konusunda tam bir karanlık içindeyiz” demektedir. (Pierre-P Grassé, Evolution of Living Organisms, New York: Academic Press, 1977, s. 30) Böceklerin kökeni, açıkça yaratılışı doğrulamaktadır.

Yorum bırakın